Çakra Yaşınızı Öğrenmek İster misiniz?

Derslerimde son dönemde bahsettiğim keyifli bir konuyu öğrencilerimden gelen istek üzerine yazmak istedim. Bedenimizin sadece fiziksel olmadığını aynı zamanda bir enerji ağına sahip olduğunu çok kereler ifade ediyoruz. Çakra sistemi, yoga ile ilgili ya da değil  bugün bir çok insanın oldukça iyi bildiği bir konu olsa da biraz daha konuya hakim olmak isteyenler için önce kısaca anlatacağım.
Sonra da bu yazının ana konusu olan yaş hesabı üzerinden hangi çakra döneminde olduğunuzu ve muhtemelen bulunduğunuz dönemle hangi konular ile sınandığınızdan ve geliştiğinizden bahsedeceğim. Ayrıca yaşınızla çakra döneminizi bulabileceğiniz bir tablo hazırladım, böylece size denk gelen dönemi bulmanız daha mümkün olacak.

Aşağıdaki görsel çakraların bedenimizde nerede yer aldığını ve neyi ifade ettiğini gösteriyor, buradan sistemin tamamını, inceleyebilirsiniz, merkezlerin öne çıkan özelliklerini, isimlerini, elementlerini ve renklerini görebilirsiniz. İsimlerin Sanskritçe orjinallerini göreceksiniz çünkü sistem Hindistan'daki kadim bilgilerin ortaya çıkarılmasıyla bulunmuş.


Sanskritçe bir kelime olan "Chakra" yani Türkçe deyişimizle Çakra, tekerlek veya disk anlamına gelmektedir. Evrensel yaşam enerjisinin dünya üzerindeki ifadesi olan prananın (veya chi) bedene girdiği ve deveran ettiği enerji kanallarında konumlanır. Bu ana kanallar dikey olarak omurga çizgisini takip eder. Ardından da bedenin tüm elektrik kablolama sistemini meydana getirmek üzere bedene yayılır ve enerji bedenimizi oluşturur. Peki çakralar bu kanalların üzerindeki konumlarını nasıl belirlerler? Kuyruksokumu kemiği bölgesinde yükselen İda ve Pingala, Şusumna denilen omurga boyunca yükselen Suşumna adı verilen ana kanal çevresinde birbirine dolanarak spiral şekilde yükselip her kesişme noktasında bir düğüm oluşturur ve karşılıklı olarak diğer tarafa geçerler. İşte bu kesişme noktasında Çakra Merkezleri oluşur.
Hindistan'da ana enerji hattı olan eterik merkezi güç hattı Suşumna'dan doğan bu hattaki çakra sisteminin fiziksel bedende, duygusal bedende, zihinsel ve ruhsal düzeyde doğrudan etkili olduğu bilinmektedir. İda dişildir ve bedenin ön yüzünde aşağıya doğru yönelir, Pingala ise erildir ve omurga boyunca yukarı yönlüdür.

Günümüzü ruhen, zihnen ve bedenen sağlıklı geçirebilmek için  çakra merkezlerimizin denge içinde olması gerekiyor. Kök çakradan taç çakraya kadar üç tanesi dünyevi yaşamımızı ve ihtiyaçlarımızı düzenleyen (kök-sakral-solar) ve 3 tanesi de manevi gücümüz ve bağımızla alakalı olan (boğaz-üçücüncü göz-taç), biri de hem dünyevi hem manevi etkileriyle birlikte çok önemli bir şifa merkezi olan (kalp) toplam 7 çakramızın tamamı hayatımızın farklı yönleriyle ilişkilendirilirken , bir kısmının etkileri de karmik olarak sonraki hayatlarımıza taşınıyor. Kök çakradan tepe çakraya etkiler yaşamın devamı için gereken en basit ve elzem insan ihtiyaçlarından yüksek benliğimizle bağlantıda olmamıza kadar ilerliyor. Böylece varlığımızın sadece dünyaya ve mevcut yaşamımıza ait olmadığını, bedenimizin ve yaşadığımız hayatın çok ötesinde bir güce sahip olduğuna dair farkındalığımız da çakra sistemiyle gelişmeye başlıyor.

 Hindistan'da yoga felsefesi ve disiplini üzerinde çalıştığım değerli hocam Acharya Yogesh, insan ömrünün 7 senelik dönemlere ayrıldığını ve her birinin kendi içinde bir insan hayatı gibi doğum-yaşam-ölüm döngüsüne sahip olduğunu, bu nedenle her 7 senede bir kök çakradan başlayarak taç çakraya kadar geliştiğimizi anlatmıştı. Ayrıca her 7 senelik zaman diliminin de kök çakradan başlayarak ilerlemekte olduğunu söylemişti. Böylece yapacağımız basit bir hesaplama ile yaşımızla bağlantılı olarak bulunduğumuz dönemin ana konusu öğrenebilir, hatta ana konunun haricinde yaşımız hangi seneye denk geliyorsa o seneye ait kişisel gündemimizi de anlayabiliriz. Ama daha kolay bir şekilde çakra yaşını öğrenmek ve hangi çakra döneminde ne gibi konular ile karşılacağını bilmek isteyenler için ben bir tablo hazırladım. Bu tablodan yaşınıza denk gelen çakra merkeziyle hangi enerjilerle birlikte olacağınızı ve gelişiminizin hangi yönde devam ettiğini göreceksiniz.
Hayatımızın ilk 49 yılında tüm çakra dönemlerini tamamlıyoruz ve spiritüel olgunlaşmaya 50 yaşında geçerek tekrar kök çakradan başlayarak daha ileri boyutta konularda devam ediyoruz. İlk 49 yıl olgunlaşma anlamında tabii ki karşımıza zorlu dönemler çıkarıyor. Bunlar genelde manevi farkındalığa varabilmemiz için kalp çakrası dönemiyle başlayan 21 yaş, ve sonraki 28, 35 ve 42 yaşlarında yaşanıyor. Her 7 yıllık dönemin kendi içindeki dönüşümünü unutmayın, her 7 yılda bir üst seviyede yeniden doğum, gelişim ve bitiş ile kök çakradan başlayarak taç çakraya kadar tamamlanıyor. Ancak ana konunuz 7 yıllık dönemin ifade ettiği çakra enerjisi tarafından belirleniyor ve yönetiliyor. Önce ana konunuz olan çakra enerjinizi öğrenin sonra da bulunduğunuz yaşınızın karşısında yazan çakra enerjisinden çakra yaşınızı çıkarabilirsiniz. Mesela ben Aralık 18'den itibaren 38 yaşımla üçüncü göz enerji döneminde kalp çakrasına geçiyorum. Siz de aynısını yapın ve sonrasında belki internette daha derin bir araştırma ile bulunduğunuz dönemle ilgili bilgi sahibi olun!
Böyle yaşamınıza dair yepyeni bir farkındalık ve bakış açısı yakalayacaksınız! 

Skolyoz ve Yoga 2

Her yoga eğitiminin başında temel uygulama olan nefes ve nefesin bedendeki farkındalığı üzerinde durularak bu nefesin asanalarla birlikte nasıl senkronize kullanılacağı ve yoga pratiği ile meditasyonda bize en yardımcı kaynak olan nefes özellikle skolyoz yogasında önemle durduğumuz bir konu. 
Farkındalığın kapısının giriş anahtarı olarak adlandırdığımız nefes çalışmaları skolyozda da olumlu etkiler sağlıyor. Skolyoz odaklı yapılan nefes çalışmalarında diyafram kasının 3 boyutlu olarak genişletilmesi hedef alınıyor. Ve nefes çok önemli bir araç olarak bedenimize yardım ediyor. Nefesle birlikte ön gövdede genişleyen, uzayan ve açılan diyafram omurgayı da bu genişlemeye uyum sağlaması için paralel olarak uzatıyor. Yoga nefesi dediğimiz Ujjayi Nefesi bu çalışma için harika bir uygulama. Derin ve yavaş nefes yönetimi ile bir yandan da skolyoz ve skolyozun  her beden üzerindeki eşsiz etkileri konuşunda bireyde çok yoğun bir farkındalık kazanılıyor. Esneklik, yapısal gelişim ve  sadece nefes çalışmalarıyla bile ağrılarda bile hafifletici ve rahatlatıcı etki görülebiliyor.
Karın kasları hem nefes çalışmaları hem de asanalar ile sürekli güçlenirken omurgadaki ağırlığı azaltmayı ve bedende önemli bir destek merkezi oluşturmayı hedefliyor. Yoğun yapılan karın çalışmaları ile özellikle bel ve denge noktası olan kalça üzerindeki yük azaltılıyor. Birçok spinal  twist hareketi içeren asanalar ve sırt çalışmaları ile kürek kemikleri üzerindeki ağırlık ve kavis oluşturan kaslar yumuşatılarak rahatlatılıyor. Ayrıca skolyozdaki 3 boyutlu eğim ve rotasyonlardan oluşan sıkışmalara ve sertleşen kaslardan dolayı biriken enerjinin yarattığı sıkıntı ve ağrıların da twist içeren asanalar ile yumuşatılması amaçlanıyor . Bu noktada ise hem yoga hareketlerinin hem de nefesin bir arada kullanılması büyük fayda sağlıyor. Şu sıralar stres kası olarak pek popüler olan değerli kas psoas, yoğun çalıştığımız kaslardan biri. Çünkü denge merkezimiz olan kalçayı öncelikle stabilize etmek esas olarak amaçlanıyor. Ayrıca lumbar ve sakral omurgadaki sıkıntılar bu kas üzerinde olumsuz etkiler yaratarak bedenin denge merkezinde sıkıntılara yola açıyor. Bu nedenle psoas kasları postür açısından çok önemli kaslar, psoas odaklı çalışmaların duruşa çok faydası olduğunu gözlemliyoruz.
Omurga yoganın çok öncelikli bir konusu, bizim derslerimizde de sağlık ve gençlik kaynağı olan omurgamızın olabilecek en iyi koşullarda hayat standardımızı yükseltmesi hedefleniyor. Neredeyse büyün yoga asanalarında doğal pozisyonunda, düzgün, sağlıklı ve esnek bir omurga hedeflenir. Bu nedenle omurga ile ilgili yaşanan sıkıntılarda özellikle kifoz, skolyoz gibi omurga sağlığını etkileyen sorunlarda yogadan olumlu destek almak mümkündür.
Skolyoz yogasında önemle kullanılan bir başka çalışma alanı ise bacak ve ayaklar. Skolyoz baştan aşağıya bütün beden üzerinde etkisini gösterdiğinden dolayı bu etkiyi minimize etmek için ayak parmaklarının duruşundan göz bebeklerine kadar sinir sisteminin etki alanı olan her noktada yoga terapisiyle müdahale ederek optimal bir sistem yaratmak mümkün. Bu hem dengeyi arttırmak hem de sistem harabiyetini minimize etmek için her türlü bağlantıdan fayda almak demek. Diz arkalarının açılmasına yönelik yapılan birçok asana ile uzayan ve güçlenen hamstringler sayesinde bel ve kalça kasların üzerindeki yükün alınmasıyla omurganın serbestlik kazanması yönünde çok fayda görüyoruz. Aynı zamanda ayak tabanının doğru kullanımı ile hem kalça bölgesi yani denge merkezi stabilizasyonu sağlanırken hem de sinir sistemi yönetimi güçlendirilerek bireyin beden ve denge üzerindeki kontrolünü amaçlıyoruz. Iyengar yogada kullanılan duvar halatları ile ters duruşlarda omurga serbestlik ve uzama kazanırken, simetrik çalışmalar ile bedenin sağ ve sol bölgelerinde eşitlik yaratmak amaçlanıyor.
Duvar halatlarıyla yapılan asılmaların yanı sıra skolyoz terapisinde yogada bir çok destek elemanı kullanılabiliyor. Örnek olarak psoasın stabilizasyon yaratması için ayaktaki duruşlarda bloklardan fayda sağlarken, yoga kemerleriyle özellikle bacakların uzatılması ve dizlerin açılmasında ciddi olarak etkiler görebiliyoruz. Bolster olarak adlandırdığımız özel yoga yastıklarını bilhassa Restoratif yogada kullanıyoruz, uzun süreli asana duruşlarında omurgaya destek olan ve postürün düzeltilmesine yardım eden bu yastıklar aynı zamanda masaj görevi görerek oluşan ağrıların da azaltılmasına yardımcı oluyor.
Skolyoz bedenin bütün mekanizmalarındaki dengeyi etkiliyor, bu etkiler sadece fiziksel bedende değil aynı zamanda enerji bedenimiz üzerinde de görülebiliyor. Bu nedenle sadece asanalarla değil, enerjiyi dengelen nefes ve enerji çalışmaları ve enerjinin çok etkili olduğu sinir sistemi dengesine yönelik göz çalışmaları gibi sistemsel çalışmalar yaparak dengeyi baştan inşa ediyoruz. İlerlemek, gelişmek ve güçlenmek istiyorsanız sadece salt bir pratik değil zorluklar karşınıza geldiğinde bunlara meydan okuyarak üstesinden gelebilecek azme ve öze olan çok derin inanca da ihtiyacınız var ki kaynak size bütün imkanları sunsun. Yoga her açıdan bakıldığında büyük bir meydan okuyuş ve hangi noktadan başlarsanız başlayın ilerlemek yönünde her zorluğu alt edişiniz sizi bir sonraki aşamaya taşıyarak geliştiriyor. Hem kendi yoga yolculuğumda hem de benimle birlikte bu yola devam eden skolyozdaşlarımla birlikte skolyoza ve verdiği tüm sıkıntılara minnet duyarak ve meydan okuyarak günden güne farkındalığımızı yükseltmeye, enerjimizi, dengemizi ve yaşam standardımızı artırmaya devam ediyoruz.